Mersin Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların hem sosyal ve ekonomik hayatta daha aktif olabilmesi, hem de artan iş bulma sorununa alternatif çözümler yaratması amacıyla açtığı meslek edindirme kurslarıyla istihdam imkânları yaratmaya devam ediyor.
Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı MERCEK Eğitim Merkezlerinde açılan meslek edindirme kursları sayesinde kariyer anlamında kendine yeni fırsatlar yaratmak isteyen kursiyerler, hem teorik hem de uygulamalı eğitim programlarıyla iş gücünün gerektirdiği niteliklere kavuşuyor. Sektörel anlamda da iş gücünün geliştirilmesine katkı sağlayan Büyükşehir, iş kolunun gerektirdiği bilgi ve donanıma sahip kursiyerler yetişmesine de öncü oluyor. Kursiyerler böylelikle hem iş gücü piyasasında yer almanın, hem de meslek sahibi olup para kazanmanın sevincini yaşıyor.
Önceden MERCEK kursiyerlerinden biri olan ve babasının kanser hastalığına yakalanması sebebiyle başta babasına yardımcı olabilmek için ‘Hasta ve Yaşlı Öz Bakım Destek’ programına katılan, ardından 160 saatlik bir eğitimi tamamlayıp şu an hasta bakıcı olarak çalışan Engin Kantarcıoğlu, şimdilerde tam zamanlı çalışmanın mutluluğunu yaşıyor. Hasta bakımın son zamanların en popüler mesleklerinden biri haline geldiğini ve özelde verilen kursların oldukça maliyetli olduğunu da aktaran Kantarcıoğlu, Büyükşehir sayesinde bu imkânı ücretsiz bir şekilde edindiği için de büyük bir avantaj sağladığını ifade ediyor.
Eşiyok: “Kursiyerlerimiz hem teorik, hem de uygulamalı eğitim alıyor”
Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Halkkent Mercek Sorumlusu Latife Eşiyok, kursiyerlerin eğitim programıyla ilgili de bilgi vererek, ‘Hasta ve Yaşlı Öz Bakım Destek’ programı kapsamında hasta ve yaşlı bakımının 160 saat, öz bakıma destek programının 305 saat olmak üzere, toplamda 465 saatlik bir eğitim verildiğini ifade etti.
Öğretmenlerin önce temel bilgiler aktardığını aktaran Eşiyok, “Öğretmenlerimiz temel bilgileri aktardıktan sonra, pratik uygulamaya geçiyorlar. Kursiyerlerimiz, gerekli ekipmanlar ve modellerimiz üzerinde uygulama yapıyor ve kurs bitiminde sınava tabi tutuluyorlar. Sınavdan sonra e-Devlet üzerinden sertifikalarını alan kursiyerler, özellikle devlet ve özel hastanelerde, bakım evlerinde hasta bakıcı olarak çalışabiliyorlar. Aynı zamanda bakım evlerinde evde bakım hizmetlerinde de refakatçi olarak görev yapabiliyorlar” şeklinde konuştu.
Kurs biriminde bütün kursiyerlerin mezun izleme sistemi ile takip edildiğini ve kursiyer listelerinin hepsinin bu havuzda toplandığını aktaran Eşiyok, “Belirli aralıklarla havuzdaki kursiyerlerimizi arayıp, işe girip girmediklerini soruyoruz. Henüz bir işe girmeyenleri ise, aldıkları eğitime göre istihdam sağlanması için Kariyer Merkezi’mize yönlendiriyoruz” diye konuştu.
Kantarcıoğlu: “Kişisel bakımdan hasta psikolojisine kadar her şeyi öğrendik”
46 yaşındaki Engin Kantarcıoğlu uzun süre yurtdışında kaldıktan sonra, 1,5 yıldır Türkiye’de olduğunu ve babasının hasta olması üzerine Mersin’de kalarak hasta ve yaşlı eğitim programlarına katıldığını ifade ederek, “Bu eğitimleri aldıktan sonra sertifikaların devamı geldi. Bu eğitimlerin ardından 160 saatlik bir eğitim daha aldım. Şu anda özel bir kurumda bakım personeli olarak görev yapıyorum.
Hocalarımız, hastanın nasıl giydirileceğini, yemek yemesine nasıl yardımcı olunabileceğini, psikolojik olarak nasıl yaklaşılacağını ve hastaya nasıl davranmamız gerektiğini öğrettiler” şeklinde konuştu.
“Büyükşehir bizlere bir geçiş kapısı sağladı”
Eğitimlerin kendisine oldukça faydası olduğunu belirten Kantarcıoğlu, şu an özel bir kurumda çalıştığını da aktardı. Sık sık hocalarıyla da irtibat halinde olduğunu ifade eden Kantarcıoğlu, “Hocalarımıza ara ara sormak istediğimiz konuları danışabiliyoruz. Teorik dersleri pratiğe dökemezseniz çok zorlanırsınız. Buranın en büyük avantajı, hem teorik hem de pratik eğitimlerin olması. Hasta Bakım, dünyada aranan mesleklerden biri haline de geldi. O yüzden herkese tavsiye ederim” dedi.
Eğitim programlarını pek çok insanın iş bulmasını kolaylaştırması ve istihdama katkı sağlaması bakımından çok önemli bulduğunu da sözlerine ekleyen Kantarcıoğlu, “Büyükşehir bizlere bir geçiş kapısı sağladı. Dışarıda bu programın eğitim maliyeti yaklaşık 2 bin lira. O kadar para benim cebimde kaldı” ifadelerini kullandı.