Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde düzenlenen ‘İş Dünyası Temsilcileri Buluşması’nda odalar, dernek ve ilgili STK’ların temsilcileri ile bir araya geldi.
Seçer, önemli değerlendirmelerde bulundu
Başkan Seçer, MTSO’nun davetlisi olarak, iş dünyası ile ilgili Mersin’deki sivil toplum kuruluşlarının, odaların, derneklerin ve iş dünyasının temsilcileriyle; Mersin Büyükşehir’in icraatları, devam eden ve gelecek projeleri, kentsel sorunlar, yerel yönetimle ilgili iş dünyasını ilgilendiren sorunlar ve çözüm önerilerini konuşup, paylaştı. Başkan Seçer, 5 yılın değerlendirmesini yaparken, yeni dönem makro projeler, Merkezi Hükümet’ten beklenen Mersin yatırımları hakkında konuştu.
MTSO’ya düzenlediği toplantı dolayısıyla teşekkür eden Başkan Seçer, Mersin’de bir lobi oluşturulamadığı yönünde serzenişleri aktararak, “Biz de; ‘zararın neresinden dönersek kardır, bu işe başlamak gerekiyor’ dedik. En azından böyle bir toplantıyla bunu başlatalım dedik” dedi. Daha önce çok kez bir araya geldiklerini ancak toplantıdaki temanın ana konusunun Mersin’in güçlü bir lobi oluşturması olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “Ana temamız ve konumuz Mersin’in güçlü bir lobisi olması farkındalığı ve bunu nasıl yapacağımızın tartışıldığı bir toplantı olmalı. Buraya gelirken de çıkış noktam; belediyem-belediyemin içinde bulunduğu durum, belediyem-merkezi hükümet-bürokrasi ilişkileri; bunun eğer ki zamanında yapılmazsa kente kaybettirdikleri ya da merkezi hükümetin Mersin üzerindeki tasarrufları, buna yönelik çalışmaları, ortaya çıkan eksiklerin, gecikmelerin, zafiyetlerin Mersin’e nelere mal olacağını konuşmak” diye konuştu.
Seçer, geçtiğimiz 5 yılda Mersin’e hizmet etmekten büyük bir onur ve mutluluk duyduğunu sözlerine ekleyerek, “Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana, tüm olumsuzluklara rağmen Mersin’i Türkiye’de parlayan bir kent haline getirmek, bunun için emek harcamak, verdiğimiz sözler konusunda bu kente mahcup olmamak ve bu kentin insanlarına bir kez daha Vahap Seçer’e gönül rahatlığıyla oy verdirmiş olmaktan dolayı da mutluyum” diye belirtti.
“Kapsayıcı dil ve yönetim anlayışıyla, güven ve hoşgörü ortamı yaratma gayreti içerisinde olduk”
Yönetim süresi boyunca kent aktörlerine verdikleri desteklerden dolayı da teşekkürlerini ileten Başkan Seçer, 5 yıllık görev süresini değerlendirerek, “Bazen insanlar; ‘Yüzde 60 oyu nasıl aldınız?’ diye soruyor. Aslında bu yüzde 60 oyun altında yatan anlayışı tekrar hatırlatmak istiyorum; katılımcı demokrasi ile yönetim anlayışı. Defalarca STK’lar, odalar, dernekler, farklı kurumlar ve kuruluşlarla her zaman diyalogdan yana oldum. Ayrım yapmadan, eksik olan hizmetleri her noktaya ulaştırdık. Asla ‘falanca yerleşim yeri bize uzak mesafede, bize oy vermedi, bizim partimizden değil’ gibi bir anlayışı belediyemizin kapısından içeriye sokmadık. Her kesimi kapsayıcı dil ve yönetim anlayışıyla Mersin’de kardeşlik, huzur, güven ve hoşgörü ortamı yaratma gayreti içerisinde olduk” dedi.
“Mersin Büyükşehir Belediyesi yaparsa en iyisini yapar”
Mersin’de kardeşlik, huzur, güven ve hoşgörü ortamı yaratmak için çalıştıklarını vurgulayan Seçer, “Belediyecilikte iki önemli konu vardır. Bir; mali disiplin ve sağlıklı bir finans. İki; liyakatli, birikimli, işinin ehli, ahlaklı bir insan kaynağı yaratmanız gerekiyor” diyerek, başarılı bir Belediye Başkanı olmanın formülü olduğunu belirtti. Yaptıkları her işte kaliteyi öncelediklerini söyleyen Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi yaparsa en iyisini yapar” sloganıyla hareket ettiklerinin altını çizdi. Dijitalleşmeye ve teknolojiye yönelik büyük yatırımlar yaptıklarını kaydeden Seçer, “Bunlar bize yönetimde büyük bir kolaylık, başarı ve inanılmaz bir tasarruf sağladı. Modern kent anlayışını önceleyen altyapı ve üst yapı yatırımlarına ağırlık verdik, vermeye de devam edeceğiz. Yaptığımız altyapı, üstyapı yatırımlarının da kente sağladığı olağanüstü rahatlıklar bunların ispatıdır” ifadelerine yer verdi.
“Sosyal politikalarda Mersin Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de en üst sıralarda”
Mersin gibi sosyo-ekonomik yapıdaki bir kentte en önemli yatırımların sosyal politikalar alanında olması gerektiğini ve bu alanda büyük çalışmalar yaptıklarını söyleyen Seçer, “Sosyal politikalar konusunda Mersin Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de en üst sıralarda, hatta ilk diyebileceğimiz hizmetlerin altına imza atmıştır. 2014’ten bu yana Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanına giren yeni ilçelerimiz oldu. Periferideki ilçelerimiz bugüne kadar çözülmemiş ya da çözülememiş bütün sorunlarına cesurca el attık” dedi. Anamur’dan Tarsus’a kadar her noktaya eşit hizmet götürdüklerini vurgulayan Seçer, “Her noktaya, bölgeye, sosyo-kültürel yapıya ‘Eşit yurttaş’ prensibiyle hizmeti kendimize düstur edindik. Asla ilçeler arasında hizmet kalitesinde bir farkı ortaya çıkaracak bir yanlışın içerisinde olmadık” diyerek, kentin her noktasına aynı kalitede hizmet götürdüklerini vurguladı.
Başkan Seçer’den Metro Projesi’ne ilişkin yeni açıklamalar
Sosyal politikalara verdikleri önemin yanı sıra altyapı ve üstyapı yatırımları için de gece-gündüz çalıştıklarını vurgulayan Seçer, Metro Projesi’ne dair yeni açıklamalarda bulundu. Proje detaylarını katılımcılara aktaran Seçer, projeyi genişlettiklerini ve raylı sistem projesinde kapasitelerini 45 kilometreye çıkaracaklarını kaydetti. Projelerin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nda Yatırım Programı’na alınmasını beklediğini belirten Seçer, “Metro’ya finansman bulmakta zorlanıyoruz ama bu projeleri Yatırım Programı’na aldırırsak, biz finans kurumlarına değil, onlar bize gelecek. EBRD’si AFD’si hepsi hafif raylı sistemlere daha sıcak bakıyor” ifadelerine yer verdi.
Seçer, Akdeniz ve Toroslar arası güzergâh için hemen çalışmalara başlamak istediklerini söyleyerek, “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na alındığı takdirde biz bunu krediyle çok rahat yapabiliriz. Bir taraftan çalışmalarını başlattığımız yeraltı metrosunu devam ettirdiğimiz gibi diğer taraftan da hafif raylı sistemleri hayata geçireceğiz” diyerek, hafif raylı sistem projesine ilişkin finansal kaynak arayışında olduklarını ve Bakanlık’tan onay gelince hızla yapımına başlayacaklarını söyledi. Sosyal Konut Projesi’ne 2025 yılında başlamayı hedeflediklerini ve ilk etapta Tarsus ve Toroslar ilçelerinde iki noktada ilçe belediyeleri ile projeyi ortak yürüteceklerini belirten Seçer, Mütfü Deresi Yaşam Vadisi Projesi’nde de imar çalışmalarının bittiğini ve söz konusu projenin de etaplar halinde hayata geçirilecek çok güzel bir çalışma olduğunu kaydetti.
Tarımsal destekler hız kesmeden devam edecek
Büyükşehir olarak ilk 5 yılda olduğu gibi yeni dönem de tarıma önem vereceklerini dile getiren Seçer, Tarımsal İnovasyon Merkezi’nin önemli bir yatırım olacağını kaydederek, tarımsal GES’lere destek vereceklerini açıkladı. Tarımın her alanında yapmış oldukları destekleri sıralayan Seçer, “Köyümüz Atölye Projesi kapsamında da her bölgenin kendine matuf ürünlerinin hem coğrafi işaretinin alınması hem ulusal hem uluslararası pazara taşınması, bir marka haline gelmesi için çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
“Yeni bir Aşevi ve Ekmek Fabrikasını hayata geçiriyoruz”
Sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini vurgulayan Seçer, “Yeni bir ekmek fabrikası inşası yapıyoruz. Burada amacımız fırıncıların işine engel olmak değil. Hayatın pahalı olduğu bu dönemde ekmek bizim halkımız için önemli. Niş ürünleri de üreten, aslında bir anlamda ticari olarak da üretim yaparken, diğer taraftan da sosyal politikalar kapsamında üretim yapan modern bir ekmek fabrikasını hayata geçiriyoruz. Çalışmalarını Toroslar bölgesinde başlattık. Yanına da yeni bir Aşevi yapacağız” dedi.
“Eğitim alanında tasarruf yapmayı düşünmüyoruz”
Büyükşehir Belediyesi olarak eğitimi oldukça önemsediklerinin altını çizen Seçer, şimdiye kadar 12 adet Çocuk Gelişim Merkezi yaptıklarını, Toroslar’da yapımı devam eden bir merkezin daha olduğunu, Mezitli’de ise Çocuk Kampüsü’nün bitmek üzere olduğunu ifade etti. Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezlerine bu yıl 7 bin 500 öğrencinin kayıtlı olduğunu söyleyen Seçer, ‘Bunlarda tasarruf yapmayı düşünmüyoruz’ diyerek özellikle sosyo- ekonomik seviyesi düşük bölgelerde bu hizmetlerin devam edeceğini vurguladı. Büyükşehir Belediyesi’nin sağlık alanında açmış olduğu merkezlere değinen Seçer, “0-72 ay arası bebekler için ilk tanının konulduğu yeni bir Otizm Merkezi açtık ve Türkiye’de bir ilk. Bir de Alzheimer Merkezi açtık. Mola Evleri, Engelsiz Yaşam Merkezi gibi merkezlerin de her bölgede çalışmalarını yapacağız” ifadelerine yer verdi.
“Şehir merkezinde 4.9 hektarlık bir alanda kent yenileme çalışmaları yapıyoruz”
Şehir merkezini ilgilendiren 4.9 hektarlık bir alanda kent yenileme çalışmaları yaptıklarından bahseden Seçer, Kırmızı-Lacivert ve Özel İdare İşhanı’nın yıkım çalışmalarının başladığını, Zafer Çarşısı ile ilgili hukuki sürecin devam ettiğini vurguladı. Belediyelerin ticari anlayış gütmemesi gerektiğinin altını çizen Seçer, “Belediyeler, gayrimenkul ticareti yapan işletmeler ya da kurumlar değildir. Biz kamu kurumuyuz. Bizim için esas olan; sizlere yol, altyapı yapmak, sosyal destek vermek, kültürel projeler yapmaktır. Burası bir metropol ve büyükşehir. Şehrin merkezini yenilememiz lazım” dedi. Bu süreçte esnafın mağdur olmaması için yer tahsisinde destek istediklerini de hatırlatan Seçer, “Buraları yenilerken; ‘Hazine bana tahsiste bulunsun yer yapayım’ dedim. Bakın biz Adliye’ye 10 dönüme yakın yer tahsis ettik. Çünkü ihtiyacı vardı. Bir kamu kurumu olarak aynı anlayışı ve yaklaşımı görmek isterdik. Şu anda yıkım başladı. Kararlıyız, orası Kent Meydanı olacak” ifadelerini kullandı.
“Anamur’dan Tarsus’a kadar her ilçeyi ilgilendiren birçok projemiz var”
Mezitli, Erdemli-Tömük, Akdeniz Toroslar-Homurlu ve Kazanlı mahallelerinde yapılacak altyapı çalışmalarının detaylarını paylaşan Seçer, Silifke, Bozyazı, Tarsus gibi kentin birçok ilçesinde farklı noktalarda yapılacak altyapı çalışma projelerinin; Cumhurbaşkanlığı’nda dış finans kullanım izni beklediğini bir kısmının da Cumhurbaşkanı’nın strateji bütçe başkanlığında beklediğini söyledi. Başkan Seçer, “Nasıl ki raylı sistemlerde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nda bekleyen, yatırım programına alınması gereken projeler varsa, MESKİ yatırımlarında da Anamur’dan Tarsus’a kadar birçok projemiz var. Bunların toplam tutarı 161 milyon 300 bin avro. Bütün bunların projeleri yapılmış, parası temin edilmiş, finans kurumuyla yıllardır konuşulmuş, projede revizyonlar istenmiş, yapılmış, eksikler tamamlanmış. Her şey hazır. MESKİ kimseden para istemiyor. Hazine garantisi istemiyor. Sadece; ‘bunları yatırım programına alalım. Biz bir an önce başlayalım’ diyor. Zaten Türkiye’nin taze paraya ve dövize ihtiyacı var. Bu paralar yurtdışından gelecek. Biz bunları uzun vadeli, uygun finansman maliyetli bulduk. Hiç merak etmeyin öyle bizim fahiş fiyata kullandığımız görülmemiştir, parasız kaldık yine tefeci faiziyle para kullanmadık. Onun için mali disiplini sağladık” diye belirtti.
Yapılmayı bekleyen projeler bikunan kredilerin kullanılabilmesi için siyaset üstü bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini vurgulayan Seçer, şunları söyledi:
“Burada farklı siyasi partilerden arkadaşlarımız var. Bunun partisi yok. Bu krediler kaçtığı, kullanılmadığı ve sıkıntı olduğu zaman Mersin kaybeder. Bütün bu projeler 320 kilometrelik sahil şeridinin, denizin daha temiz olması için. Çevre büyük bir tehdit altında. Sürekli yatırım yapmak zorundayız. Bu yatırımlar sizin ödediğiniz su faturaları bedelleriyle olmaz. Mevcut gelirimizle cari giderlerimizi zor karşılıyoruz. Maliyetler almış başını gitmiş. MESKİ’nin yatırımları hangi belediyeye giderseniz gidin ya hibe olacak ya çok uygun şartlarda siz kredi bulacaksınız. Uluslararası Kalkınma Bankaları da çevre hassasiyeti olan projelere ucuz kredi veriyor.”
“Yatırımların gelmesi noktasında kent bileşenlerinin önemi yüksek”
Merkezi yönetimin gerçekleştireceği yatırımların gelmesi noktasında kent bileşenlerini oluşturan iş dünyası ve siyasilerin önemine dikkat çeken Seçer, “Milletvekillerimizin ve bürokrasimizin gayreti son derece önemli. Açıklıkla ifade edeyim; ben göreve geldiğim günden bu yana 2 valiyle çalıştım. Hem önceki valimiz hem şimdiki valimizin bizim merkezi hükümet yatırımlarına kulak asmadığı ya da ‘Olursa olur, olmazsa olmaz’ dediğini duymadım. Aksine hepsi gerçekten bir an önce bu yatırımların yapılması konusunda elinden gelen gayreti göstermiştir. Ama onlar bir siyasi erk değil, bürokrat. Bugün burada görevini yapıyor, yarın bir başka yere gidiyor. Hepsi gayret içerisinde. Burada kent bileşenleri olarak sizler ve siyasiler önemli” ifadelerini kullandı.
“İlk 5 yıl iyi diyalog sayesinde kent huzurlu hale geldi”
Görevde bulunduğu ilk 5 yıl içerisinde sivil toplum örgütleri ile sürdürdüğü iyi diyalog sayesinde kentin şu an bulunduğu noktaya geldiğini söyleyen Seçer, “Çünkü siz kentin kanaat önderisiniz. İlk 5 yıl sizlerle kurduğumuz iyi diyalog sayesinde kent huzurlu hale geldi. Sizin yönetim kurulu üyeleriniz içerisinde her partiden isimler var. ‘O benden, o benden değil’ olmaz. Gelin hepimiz üzerimize düşeni yapalım” dedi.
“Bu birlikteliği her şehir sağlayamıyor”
Başkanlığının ikinci döneminde kent dinamikleri ile daha sık bir araya gelmek istediğini dile getiren Seçer, “Benim kapım her zaman, herkese açık oldu. Bizde her sivil toplum örgütü randevularda önceliklidir. Bunun daha da tahkim edilerek devam ettirilmesini isterim. Benden ziyade bu talebin sizden gelmesini isterim. Tam kadro buradayız. Bu büyük bir mutluluk. Bu birlikteliği her şehir sağlayamıyor. Bu bizim için bir onur tablosu” dedi ve bu birlikteliğin sürmesini temenni etti.
“İmar olmazsa hiçbir şey olmuyor”
Konuşmasının devamında imar planları hakkında bilgi veren Seçer şunları söyledi:
“İmar olmazsa hiçbir şey olmuyor. Biz 20-25 yıldır kangrene dönen imar sorununu bitirdik. Hiçbir tartışma da çıkmadı. Her şey de Meclis’te tartışıldı, herkes vicdanının oyunu kullandı. Hoşuma gitmeyen kararları dava ettim. Bir tanesi bitti, Anamur’un planları bozuldu. Çünkü yanlış ve haksız yoğunluk vermişler. Ama bakın Yenişehir, Mezitli bitti, Toroslar’da 1 etap kaldı. Akdeniz’de biz 1/5000’liğin kendimize düşen bölümünü bitirdik. 1/1000’likler çalışılıyor, biz de katkı sunuyoruz. Silifke’nin Taşucu kısmını, hızlı gelişen bölümünü yaptık. Anamur’un yaptık. Birçok bölgeleri bitirdik. Bu 5 yıllık sürede de kalan bölgeleri yapacağız. Özellikle yaylalık bölgelerde çok büyük sorunlar var. Onları gerçekleştireceğiz.”
Pamukluk Barajı projesinin geçmişinden bahsederek, şu anki durumu konusunda katılımcıları bilgilendiren Seçer, “Buradaki projenin toplam maliyeti yaklaşık 200 milyon Avro. Bu 7 milyar lira civarında bir yatırım demektir. 2016 yılında benden önceki yönetimle DSİ bir protokol yapıyor. MESKİ’ye; ‘Bu 200 milyon Avroluk yatırımı ben yapacağım, bunu sana devredeceğim, seni borçlandıracağım’ diyor. Bunlar daha önce de yapılmış. Sonuç itibariyle; ‘isale hattını biz yapalım arıtmayı siz yapın’ dediler. Yaklaşık 100’er milyon Avro. İhale ettiler, başladılar. 2024 ödenekleri çok düşük, 100 milyon lira civarı. Yani o da 3 milyon Avro yapıyor. DSİ’nin 2025’e çok ciddi bir ödenek koyması lazım. Yoksa yürümez” dedi.
Seçer, projenin kendi yürüttükleri kanadında IBRD tarafından verilecek yaklaşık 50 milyon Avroluk krediyle ilgili süreçleri de paylaşarak, kredi verileceğini ve geri ödemeyeceklerini belirtti. Seçer, “Bakanlıkla yazıştılar Bakanlık onayladı. Bu tesisin yapılması gerekiyor. Bu paranın alınması gerekiyor. Ben girişimlerde bulundum, İller Bankası soğuk bakıyor, ‘Biz sizi afet bölgesi ilan ettiremeyiz’ diyor. Bu bizim için şimdi bir açmaz. Başka bir formül arayışı içerisindeyiz. Umarım ona da bir çözüm bulacağız” diye konuştu.
Büyükşehir afetlere hazırlıklı, yurttaşı da hazırlayacak
Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı kurduklarını söyleyen Seçer, ilgili dairenin Kentsel Dönüşüm, Afet Sakınım Eylem Planı, Paleosismoloji Çalışmaları, Deprem Çalıştayı ve Danışma Kurulu çıktılarını kapsayan çalışmalar yaptığından ve bunları 2 ay içinde de kamuoyuyla paylaşacaklarından söz etti. Seçer, “Mersin bir afet bölgesi; tsunamisinden nükleer sızıntıya, kimyasal sızıntıdan akaryakıt patlama tehlikesine, sel baskınlarına, orman yangınlarına kadar bir afet bölgesi” dedi. Kentte yaşanabilecek afetlere ilişkin ‘Afet Kampüsü’ kurduklarını vurgulayan Seçer, “Afet olduğu anda şehrin tahliyesinden ilk müdahalelere kadar, alınacak önlemlerden malzemelere kadar ne yapacağını kimse bilmiyor. Deprem oldu çadır, su, ihtiyaç maddeleri sıkıntısı oldu. Afet durumunda vatandaşın nasıl davranacağını bilen sistematik eğitimler yok. Akıllı şehir sistemi yok, teknolojik altyapı yatırımları yapılmamış. İşte afet kampüsünde bütün bunların olduğu, afet anında oradan sevk ve idare edeceğimiz bir yapının olması lazım” diyerek, konuya ilişkin çalışmalara hız verdiklerini söyledi.
“Biz mali disiplini sağlamış iyi bir belediyeyiz”
Göreve geldiklerinde Büyükşehir’in SGK ve vergi olmak üzere yaklaşık 530 milyon dolar borcu bulunduğunu, kendi dönemlerinde de bu borçlarda büyük bir azalma yaşandığına dikkat çeken Seçer, “Benim belediyem geliri iyi olan bir belediyedir. Göreve geldiğim günden bu yana emin olun parasızlık için bir gün uykusuz kaldığımı hatırlamıyorum. Biz mali dengemizi kurduk. Biz hayal satmıyoruz. Bizim gelirimiz Türkiye’de 5.-6. sıradadır ve bunun değerini bilmek lazım. Hiçbir endişeniz olmasın, programa aldığımız her yol ve proje yapılır. Gelir bütçem yüzde 99,5 gerçekleşmiş, gider bütçem o kadar gerçekleşmiş en düşük yüzde 93 olmuş. Gelirim belli, giderim belli. O yüzden lütfen rahat olun biz yatırım programına almışsak bilin ki o yapılacaktır. Çünkü ona göre kendimizi ayarladık” ifadelerini kullandı.
Çakır: “Kentimizi hak ettiği değere ulaşması için el birliği ile çalışacağız”
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, ekonomi ve iş dünyasının yanı sıra sık sık sivil toplum örgütleri ile de yakın bir iletişim kurma çabası içerisinde olduklarını belirterek, “MTSO olarak kent dinamiklerini kent gücünün bir parçası olarak görüyoruz. Bu gücün önemli bir parçası da Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Farklı kesimlerin ortak sesi olarak da Başkanımız Vahap Seçer’i konuk etmek istedik. Başkanımızı ilk ağızdan dinleyerek, projeleriyle ilgili bilgiler almak ve kentimiz için nasıl bir katkı vermemiz gerektiğini beraber istişare etmek istedik. Hepimiz kentimiz için varız. El birliğiyle Türkiye’nin incisi olan kentimizin hak ettiği değeri yerine getirmek uğraşı içerisindeyiz” dedi.
İzol: “Hepimiz, Mersin’in gelişmesi için tek bir amaç taşıyoruz”
MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Mersin’in geleceği için ortak paydada birleşmenin önemine vurgu yaparak, “Hepimizin düşüncesi aynı. Hepimiz aynı duyguları taşıyoruz. Önce Mersinimiz sonra ülkemiz, bizler hep bir bütünüz. Bu şehirde gerçekten çok büyük hizmetleri olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer ilk döneminde çok başarılıydı. İkinci döneminde de bu başarıyı yakalayıp geçmesi lazım. Bizler de bu süreçte tabi ki Başkanımızın ve ilçe belediye başkanlarımızın yanında olacağız. Bizler hepimiz tek bir amaç taşıyoruz ve amacımız Mersin. Ne dili ne ırkı ne de mezhebi ile kimse kimseyi ötekileştirmeden, hepimiz birlikte Mersin’iz” ifadelerini kullandı.
STK temsilcilerinden Seçer’e tam not
Seçer’in konuşmasının ardından buluşmaya katılım sağlayan kuruluşlardan temsilciler tek tek söz aldı. Katılımcılar, kent hakkındaki sorularını Başkan Seçer’e yönlendirirken; Mersin’e yapmış olduğu hizmetler için de kendisine teşekkürlerini ilettiler. Temsilciler ayrıca, Seçer’den gelen STK’lar ile bir bütün halinde hareket etme çağrısının çok anlamlı ve güzel olduğundan bahsederek, bu birlikteliğin devam etmesi temennisinde bulundular. Temsilciler ayrıca Başkan Seçer’e başarı dileğinde bulundular.